İcra Takibi Nedir? Alacaklının Yasal Yoldan Hakkını Arama Süreci
İcra takibi nedir, nasıl başlatılır ve borçluya hangi bildirimler yapılır? Alacağın tahsili için izlenmesi gereken yasal süreci öğrenin.

LL.M. Avukat 👩🏻⚖️ Master of LAW Graduate

Alacakların tahsil edilememesi hem bireyler hem de şirketler açısından ciddi ekonomik sorunlara yol açabilir. Bu tür durumlarda hukuki yollar devreye girer ve alacaklı, borçlu üzerinde baskı kurmak yerine devlet gücünü kullanarak hakkını arar. İşte bu noktada icra takibi, en önemli yasal araçlardan biri olarak öne çıkar. Türk İcra ve İflas Hukuku kapsamında düzenlenen icra takibi, alacaklının talebiyle başlatılan ve borçlunun ödeme yapmaya zorlandığı resmi bir süreçtir.
Bu yazıda icra takibinin ne olduğunu, nasıl başlatıldığını ve borçlu ile alacaklı arasındaki hakları ayrıntılarıyla ele alıyoruz.
İcra Takibi Nedir?
İcra takibi, borçlunun yasal yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda alacaklının devlet aracılığıyla bu borcun tahsilini talep etmesidir. Bu süreç, İcra Müdürlükleri aracılığıyla yürütülür ve takibin türüne göre farklı aşamalardan oluşabilir. İcra takibi, yalnızca para alacakları için değil, bazen belirli mal teslimleri veya taşınmaz tahliyeleri için de uygulanabilir.
Takip türleri genel olarak üç ana başlıkta toplanır: ilamsız takip, ilamlı takip ve kambiyo senetlerine özgü takip. Hangi yolun izleneceği, alacağın niteliğine ve eldeki belgelere göre değişiklik gösterir.
İcra Takibi Nasıl Başlatılır?
İcra takibi başlatmak için öncelikle alacaklının ya kendisi ya da vekili (örneğin bir avukat) aracılığıyla borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesine başvurması gerekir. Başvuru sırasında takip talebi hazırlanır. Bu belgede borcun miktarı, sebebi, ödeme süresi ve borçlunun kimlik bilgileri yer alır.
İcra dairesi, bu talep üzerine ödeme emri düzenler ve borçluya gönderir. Ödeme emrinde borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde icra işlemlerine geçileceği belirtilir. Bu bildirim borçluya tebliğ edildiği anda resmi takip başlamış olur.
Borçlunun Hakları ve İtiraz Süreci
Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra iki farklı hakkını kullanabilir: ya borcunu öder ya da borca itiraz eder. Borca itiraz süresi, tebliğden itibaren 7 gündür. Bu itiraz, doğrudan icra dairesine yapılır. Borçlunun itirazı üzerine takip durur. Alacaklı, itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurmak zorundadır.
İtiraz süresi içinde herhangi bir işlem yapılmazsa, borç kesinleşir ve icra işlemleri başlatılır. Bu noktada borçlunun malları haczedilebilir, banka hesaplarına veya maaşına haciz konulabilir.
Haciz Süreci ve Mal Beyanı
İcra takibi kesinleştikten sonra alacaklı haciz talebinde bulunabilir. Haciz, borçlunun menkul mallarına, banka hesaplarına, taşınmazlarına veya gelir kaynaklarına uygulanabilir. Haciz işlemi icra memurları eşliğinde gerçekleştirilir.
Borçlu, takip kesinleştikten sonra mal beyanında bulunmak zorundadır. Bu beyan, borçlunun sahip olduğu mal varlığı hakkında icraya bilgi vermesi anlamına gelir. Mal beyanı yapılmaması halinde borçlu hakkında hapis cezası gündeme gelebilir.
Taşınmaz Haczi ve Satışı
Eğer borçlunun adına kayıtlı taşınmaz mallar varsa, bu mallar da haczedilebilir. Haciz şerhi tapuya işlenir. Taşınmazın satışı ise ihale yoluyla gerçekleştirilir. Satıştan elde edilen gelir, alacaklının borcunu karşılamak üzere kullanılır. Artan tutar varsa, bu miktar borçluya iade edilir.
Taşınmaz satışı öncesinde icra müdürlüğü kıymet takdiri yaptırır ve ilan süreleri dikkatle takip edilir. Usul hataları, satışın iptaline sebep olabilir. Bu nedenle satış süreci dikkatle yürütülmelidir.
İcra Takibi Ne Zaman Sona Erer?
İcra takibi, borcun tahsil edilmesiyle ya da alacaklının takibi geri çekmesiyle sona erer. Bazı durumlarda borçlu ile alacaklı anlaşma sağlayarak takip sürecini sulh yoluyla da sonlandırabilir. Ayrıca borç zamanaşımına uğramışsa veya yapılan itiraz kabul edilirse takip durdurulur.
İcra takibi süreci sona erdiğinde icra dosyası kapatılır ve taraflar tekrar aynı borç için işlem yapamaz. Ancak yeni bir borç doğarsa, yeni bir takip başlatılabilir.
İcra takibi, alacaklının hakkını devlet gücüyle aramasına olanak tanıyan etkili bir hukuki yoldur. Ancak süreç hem borçlu hem alacaklı açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğinden dikkatle yürütülmelidir. Özellikle belge düzeni, süreler ve itiraz hakları konusunda uzman yardımı alınması, hak kayıplarını önlemenin en sağlam yoludur.